Eski kadim bilgilerde yoga uygulamasının sekiz kolu olduğunu söylemiştik. Bu sekiz kol aynı zamanda bir ağaca benzetilmiştir. Yaşam ağacına…. Ağacın kökleri yama: gövdesi niyama; dalları asana;
yaprakları pranamaya; kabuğu pratyahara ; özsuyu dharana; çiçekleri dhayana; meyvesi de samadhidir.
Yama: Evrensel ahlaki temelleri içeren beş temel davranış şekli( Ağacın kökü)
Niyama: Disiplin yoluyla bireysel gelişimi destekleyen beş temel davranış şekli( Ağacın gövdesi)
Asana: Çeşitli pozlar/ duruşlarla bedenin geliştirilmesi (Ağacın dalları)
Pranayama: Nefes teknikleri geliştirilerek enerjinin bedende hareketini sağlamaya ( Ağacın yaprakları)
Pratyahana: Zihnin dışsal duyu ve nesnelerin baskılarından geri çekilmesi ve özgürleşmesi( Ağaç kabuğu)
Dhrana: Odaklanma, dikkati içe döndürme ( Ağacın özsuyu)
Dhayana: Meditasyon hali ( Ağacın Çiçekleri)
Samadhi: Üstün meditasyon hali ile üst bilinçe geçiş ( Ağacın meyvaları)
Bir bitki yetişeceğimiz zaman önce toprağı hazırlarsınız, sonra tohumu toprağa eker, suyunu, ışığını, güneşini, ısısını ve sevginizi verirsiniz. Bedenimizi de bir ağaca benzetirsek aydınlanmış kadim bilgiler onun gelişim yolculuğunu yoga da buldular. Beden tohumunun da yoganın sekiz kolu ile bütünlüğe hazırlanması gerekir.
‘’ Hırs yapar veya sabırsızlanırsanız bedensel veya zihinsel hastalıklara, sakatlanmalara davetiye çıkarırsınız. Yogayı yaşamınızın bir parçası olarak kabul edin, ona olağan gelişimi içinde zaman tanıyın ve sabırlı olun’’
‘’ Hepimiz aynı gelişim düzeyinde olsak, ne düşünüşümüz ne de davranışlarımız arasında bir fark olurdu.
Oysa her birimiz bedenen, zihnen, ahlaken ve manen bölük pörçük bir farklılık içindeyiz. Yoga, bu bölünmüşlüğü bütünleştirilmek için verilmiştir.
コメント