top of page
Yazarın fotoğrafıŞerife Karahançer

Kurmasana Tortoise (Kaplumbağa pozu)

Güncelleme tarihi: 8 May 2022

Kurmasana Tortoise (Kaplumbağa pozu)

Kurmasana Tortoise (Kaplumbağa pozu), Kurma kaplumbağa demektir ve bu pozun son hali kabuğuna çekilmiş bir kaplumbağayı andırır. İlk aşamada uzatılmış bacaklar kolların üzerindedir, göğüs ve omuzlar ise zeminde. Bir sonraki aşamada kollar avuçlar açık (yukarı bakar konumda) olarak bedenin arkasına alınır. Son aşamada ise, Supta Kurmasana, ayaklar çaprazlanır, eller bedenin arkasında birleşir ve alın zemindedir.

“Karakterinizi Kurma yani kaplumbağanın ki gibi geliştirmelisiniz.Bir kez kabuğuna girdi mi artık onu hiçbir şey rahatsız edemez. Kurmasana Tortoise Kaplumbağa pozu dikkatinizi içinize yöneltmekten sizi alıkoyabilecek herhangi birini yada herhangi bir şeyi göremez olursunuz.B.K.Iyengar 

Kurmasana Tortoise (Kaplumbağa pozu)

Kaplumbağanın kabuğunun kavisi gökyüzünün yay şekline benzetilir;ve kabuğun üzerindeki şekiller ise geceleyin gökyüzüne,takımyıldızları ve gezegenlerle bağdaştırılmıştır. Bu da bize eski uygarlıkların (atalarımızın) hayatlarına rehber olması için yıldızların şekillerinden anlam çıkarma araştırmalarını hatırlatır.İnsanoğlunun merakı her türlü işaretin arkasındaki merakı keşfetmek ister. Bilinmeyeni deşifre etmenin  ve keşfin zaferinde çekicilik vardır.

Kaplumbağa ve güneşin hem sembolizmde birçok açıdan zengin ortak noktaları vardır. Kaplumbağanın kabuğunun üzerindeki işaretler bize güneşteki ışık girdaplarını hatırlatır.Kaplumbağa yavaş hareket eder,güneşin de ufuk boyunca hareketi yavaştır.Kaplumbağanın hiçbir zaman kaybolmadığına dair bir inanış vardır aynı şekilde güneş de hiçbir zaman kaybolmaz.İnsanlar eskiden kaplumbağanın dinlenmek için saklanacağı yeri araması gibi güneşin de dinleneceği yeri bulduğuna inanırlardı.Gün ışığıyla onun hareketi ve dinlendiren gecenin karanlığı mükemmel bir şekilde dengelenmiştir.

Birçok insan için Kurmasana Tortoise Kaplumbağa pozu zor bir pozdur,bu poza girmeden önce hazırlayıcı çalışmalar yapmak gerekir. Bu da eğer pozlar derinlik içinde deneyimlenmek isteniyorsa bütün asanaların yavaş gelişim göstermesi gerekliliğini vurgular. Hatırlattığı başka bir nokta ise asana çalışmalarında yarışın yeri olmadığıdır.Kaplumbağayla sembolize edilen yavaşlık,yalnızca duyuların bütün algısı için uygunsuzdur. Kurmasana Tortoise Kaplumbağa pozu nu yapabilmek için gerekli olan esnekliği geliştirmeye sabrım var mı?Yeterince uzağa eğilebilir miyim?İçimde dinleneceğim yeri bulabilecek miyim?

Kurmasana Tortoise (Kaplumbağa pozu)

Kavis,gökyüzünün eğimi, desenler, anlam aramak, merak, cazibe, keşif,

Işık kıvrımları, yavaş hareket, hiçbir zaman kaybolmaz, saklanma yeri,

Denge, yavaş gelişim, sakıncalı, zorluklar, eğilememe, kalçalarımdaki darlık,

Nereye saklanabilirim? Nerede dinlenebilirim?

Kaplumbağa ilgilenmediği (bakıcılığın yapmadığı) bir çok yumurta bırakır; hepsi kendi kendilerine yumurtadan çıkmaları için bırakılmıştır. Yumurtalar fikirlerle ilişkilendirilir kimisi yumurtadan çıkar ve kimisi basitçe ölür. Zihnimizden geçen sayısız düşünceden çoğu tamamıyla unutulurken, iyi fikir gibi görünen diğerleri kaplumbağanın bıraktığı yumurtalar gibi kendiliğinden yumurtadan çıkarlar. Bu fikirlerden hangileri dikkat edilmeye değecek? Besinleri neler?

Asananın uygulanış metodu üzerine çok fazla vurgu yapılmamalıdır. Vurgu daha çok bedenle asana arasındaki etkileşim ve kişinin zihinsel ve duygusal alanlarını düzenlemesi üzerinde olmalıdır: bağımlılık, dayanışma ve etkileşim. Asana böylelikle kişinin kendisini araştırmaya devam etmesine  hazırlık  olur. Kişi bedenle zihin arasında olabilecek bütün ilişkiyi öğrenmelidir böylece çatışma içinde olmak yerine birlikte çalışabilirler. Bedenin ütün hareketleri her kasa ve nefese verilen tam bir konsantrasyonla dikkate alınmalı ve kontrol edilmelidir. Asanalar öğrencinin tamamen konsantre olması için tasarlanmıştır. Bedenin bu dikkatli hareketleri bütün ilişkilerimizdeki özenli hareketlerimize yayılmalıdır.

E.A.Wallace Budge kaplumbağanın güçlü sembolik anlamının korkudan saygı duyulan, karanlığın ve gecenin güçlerini temsil eden, Kaplumbağa Tanrı Apesh’in bulunduğu Nubia’dan gelmiş olabileceğini öne sürer. Asanayı yaparken düşünce bu eski sembole verilebilir. Dar kaslar ve uzuvların katılığı bir çok korkuyu yansıtan streslere işaret eder. Korkular canlı biçimde uyarılmış hayal gücüne dayanabilir bu da demektir ki hiçbirinin gerçek bir kökeni yoktur. Korku bedende bir çok farklı şekilde ortaya çıkan gereksiz stres yaratır. Hayal gücünü yönlendirerek korku dolu düşünceler aç bırakılabilir ve böylelikle dağıtılabilirler. İlk olarak bilinenlerin bir listesini yapmak ve ardından onları ayıklamak yararlı olabilir. Yeniden değerlendirilen hafıza saklı korkuları ortaya çıkarır ve böylece odağı değiştirmeye yardımcı olan dua, mantra veya meditasyonla güçleri oldukça azaltılır.

Bu asana kişiye kendini savunmasız hissettirebilir. Tıpkı tehlikeli bir durumla karşılaştığında kaplumbağanın kaçamayıp kabuğuna saklanması gibi kolları ve bacakları birbirine sarılmış bir kişi de gerçek yada görünür bir tehlike karşısında kalkıp kaçamaz. Korkuya verilen bu tepki korunma isteğinden doğar.

Kaplumbağa yumuşak ve güçlü bir bedene sahiptir

Korunma hakkındaki düşünceler belirsizdir, buna rağmen finansal güvenlik, sosyal konum yada kariyer başarısının bunu sağlamadığı iyi bilinir. Duygular tehdit edildiğinde korunma ihtiyacı artar. Duygusal olarak güvende hissetmek kişinin içinde ancak yavaşça büyüyebileceği olgunluğu gerektirir. Kişinin anksiyeteden özgürleşmesi keskin gözlem ve farkındalık gerektirir.

Bu kişinin nadiren de olsa çabucak kabuğuna çekilme  ihtiyacını dışarda bırakmaz. Ayrım kişiye kendisini gereksizce tehlikeye maruz bırakmamayı öğretecektir. Kabuğuna çekilme ayrıca asabi ve çabuk sinirlenen kişiye dingin ve sakin olmasında yardımcı olabilir. Nasıl ki kaplumbağa yumuşak ve güçlü bir bedene sahiptir; biz de hayatta karşılaştığımız bir çok farklı durumda uygun bir ayrımla bazen çelik kadar güçlü bazen de tereyağı kadar yumuşak oluruz. Doğru tepki sakinlikle sonuçlanacaktır. Aday kabuğu insanların yakınlarına gelmelerini, davetsiz yaklaşmalarını veya dokunmalarını engellemek amacıyla kuvvetlendirmeme konusunda dikkatli olmalıdır. Sizin kabuğunuz neyden yapılma, alınganlık, tepkisellik, alay yada iğneleme? Bu yönelimler ortaya çıktığı derecede vücuda yansıyacaklardır. Fiziksel esneklik ile zihinsel-duygusal esneklik birbirine bağlıdır.

Kurmasana Tortoise (Kaplumbağa pozu)

Yumurtalar, fikirler, kontrol, odaklanma, dikkatli hareketler, darkaslar, katılık, Stres, korkular, hayal gücü, savunmasız, birbirine sarılmış, kabuk, neden geri çekiliyorum korkudan mı? korunmak için mi? geri çekilme, rahatsız etme alınganlık, hassasiyet, savunmacılık.

Sembolizm insanların ihtiyaçlarını yansıtarak kültürden kültüre değişiklik göstermiştir. Kaplumbağa en değerli bağışı olan kehanet hediyesi ve geleceğe dair bilgi dağıtması özelliklerine doğuştan sahip olmuştur. Kahinlik genel insan karakteristiğinin güvensizliği ve korkusu sebebiyle oldukça saygı duyulmuştur. Bununla birlikte erkeklerin büyük ölçüde kadınların yaşam tarzlarını belirlediklerinden kaplumbağayı gevezelikten kaçınan iffetli kadın modeli olarak göstermeleri hiç de sürpriz olmayacaktır. Roma Mitolojisinde bir figür olan Pudicitia; bu karakteristik özellikleri bir ayağını kaplumbağanın üzerine koyarak göstermiştir, çünkü bu şekilde hiçbir zaman evinden (kabuğundan) ayrılamaz ve konuşamaz.

”Ra yaşar, Kaplumbağa ölür”

Mısırda kaplumbağa bereketi, doğurganlığı, dikkati ve öngörüyü temsil eder. Su hayvanı olması,doğası gereği Nil’in yükselişini, kıyıların verimliliğini ve yiyecek üretimini tahmin eder ve böylece hayatın devamını sağlardı. Hayatta kalmaya ve uzun yaşama duyulan yoğun istek başlangıçtan bu yana insanoğluyla birliktedir, farkındalığı yansıtan, belirsiz olsa da, her bir yaşamın amacı adım adım içindeki tanrısallığı hatırlamaya yaklaşmak olmuştur.

Ancak nasıl bir paranın iki yüzü varsa, kaplumbağanın Tanrı Ra’nın düşmanı olduğuna dair de bir kurgu vardır. Bu eski bir lahitteki yazıta dayanır, ”Ra yaşar, Kaplumbağa ölür”. Kaplumbağa ayrıca eski Sümerlilerin takım yıldızları hakkında yaptıkları yorumlarda su tanrısı E-A ile ilişkilendirilmiştir.

Bhagavad Gita der ki, ”Kaplumbağanın bütün uzuvlarını içeri çektiği zaman ki gibi kişi de hislerini duyu-nesnelerinden çektiğinde, akıl tutarlı ve sakin olur. ”Kaplumbağa içe dönüp neyin çıkarıldığını (söndürüldüğünü) dikkatlice kontrol etmeyi sembolize eder.

Dünya algısı ancak duyular yoluyla mümkündür. Deneyimler bize gösteriyor ki duygusal tepkileri kontrol etmenin ve nötr kalmanın büyük zorlukları var. Yorumlayıcı olan zihin sadece duyguların mesajlarını boyamakta ve dolayısıyla onları pekiştirmekte çok hızlıdır. Tartışma, zıtlaşma ve düşünce ifadelerinin diğer çeşitleriyle harcanan enerji bütün algı duyularından geçici olarak geri çekilerek onarılabilir veya korunabilir. Başkalarının ihtiyaçlarına gösterilen hassas algı, kendine yönlendirilmiş negatif hassasiyet olan alınganlığın üstesinden gelmeye yardımcı olacaktır. Böylece tartışma görüş alışverişine dönüşür ve fikir ayrılığı başkalarından kendine çevrilir.

Kurmasana Tortoise Kaplumbağa pozu nda Duyguları stabilize etmek için anlaşmazlığın yer aldığı kişisel bakış açısını belirlemek gerekir. Duygusal tepkilerden kaçmak veya uzaklaşmak mümkün değildir, ama zorlayıcı etkileri azaltılabilir böylece kişi daha az incinir olur. Devam eden derin düşünceler yanlış arkadaşlığın farkındalığını ve gizli eğilimlere yönelten istenmeyen etkileri ortadan kaldırır.

Kaplumbağa su kenarında yaşar ve bu yüzden kendi varlık dünyasında yabancı birçok canlıyı kabul etmek zorundadır. Tehlike ortaya çıktığında, kaplumbağa güvenlik için suyun derinliklerine dalar. Negatif eğilimlere yönelim arttığında kişi de aynı şeyi yapmalıdır meditasyonun derin sularına dalmak ve kendini yakalanmaktan korumak için bütün duyularını geri çekmek. Düzenli meditasyon çalışmaları hem dışarıdaki etkilerden hem de içimizde yükselen negatif özelliklerden özgürleşme duygusu verir.

“Ayağa kalkmak ”

Bütün uzuvlarıyla içine çekilen kaplumbağa bir kez daha kabuğundan çıkacak, yaşama dönecek ve yiyecek bulacak ve kötü arkadaşın gidip gitmediğini kontrol edecektir. Ayrım kişinin kendisi ya da başkaları için “ayağa kalkmak ”(Tadasana) için “boynunu uzatmak”ta doğru zamanın ne zaman olduğunu karar vermekte; yada kişinin sorumluluğunda olmayan olayların suçunu yüklendiği duyguların zorlayıcı baskısının farkına varmak için gereklidir.Ego her zaman kendisini cazip duruma getirmek için çabalayacaktır.

Dört uzuv ile baş bu pozda sergilenmektedir. Kurmasana Tortoise Kaplumbağa pozu nda hepsi aynı kaynaktan olmasına rağmen varsayılan beş farklı enerji vardır. Prana düşüncesi oluştuğunda zihinsel bir enerji akışı başlar.Arınmış zihin vücudun bir çok bölümünde ve hayatın bir çok alanında ortaya koymak için prananın akışına izin verebilir.

Bir kaplumbağanın zihninden neler geçer? Ne kadar az biliyoruz. İnsanoğlu kendini ve etrafındaki dünyayı anlamak ve kainattaki yerini bulmak için çok çaba sarf etmiştir. Eğer kaplumbağanın kabuğu gökyüzünün bir sembolüyse ben şu an neredeyim? Üzerimde hangi takımyıldızları var? Göremediğim ama yine de orada olduklarını bildiğim yıldızlar sadece geceleyin görünür olurlar. Karanlık ışığın ve anlayışın cazip olması için gerekli mi… hatta özlemi getirmek için?

Yansımalar: Kurmasana Tortoise Kaplumbağa pozu

İnsanoğlu dünyaya İlahi bir kıvılcım ve belli bir oranda bilinç ve farkındalıkla gelir sınırlandırılmış ama temel olarak ruhsal yaşama düşman olan zorlu bir çevrede ayakta kalmak için gerekli.Kaplumbağanın kabuğu korunma açısından bir avantaj olmasına karşın birlikte yaşamak için kolay bir şey değildir. Benzer olarak insanlarda içlerindeki ilahi kıvılcımın farkındalığıyla yaşamayı zor bulurlar ve bunu doğru (uygun) davranıştan uzaklaşarak gösterirler.Bir çok insan ruhsal yaşamı arzular ama bu ilahi hedefin peşinde sadece birkaçı tıpkı doğduktan sonra denize ulaşan ve bir daha karaya dönmeyen erkek kaplumbağalar gibi hedeflerine ulaşılırlar.

Vivekananda, Amerika’ya gelen ilk Hint yogi (geçen yüzyılın sonunda) kaplumbağayı öğretilerinde ve yazılarında harika yada acı verici olsa da engellerin üstesinden gelmenin gerekliliğini vurgulayan bir sembol olarak kullanmıştır. Kaplumbağanın uzuvlarını  bir kez içine çektiğinde onu ateşe koyup yaksanız bile dışarı çıkartamayacağınızı belirtmiştir.

Bir aday için dış dünyadan gelen istenmeyen zıt etkileri kontrol etmede sahip olunacak bu tür bir güç ile dayanıklılık ve içsel güçlerin dokunulmamış kalmasını sağlamak kahramanca bir güç gerektirir. Sadece Indriyas’ın (duyularının) gücünün farkındalığına sahip olan kişi isteklerini ve en iyi niyetlerini yıkmak yetilerini hafife almayacaktır.

Ruhsal yaşamı elde etmeyi sorgulamada zekalarını kullanmaktan kaçınma ihtiyacında olanlar kendilerini alt üst ederler. Hatırlamakta yarar vardır ki bir kaplumbağa ters döndüğünde kendini düzeltecek güce sahip değildir ve sonunda ölür. Aklını çelenlere kulak veren arayıcı da dolayısıyla ölmek için İlahi kıvılcıma izin verecektir.Akıl çelen olaylar, nesneler, duygular önce tatlı gelse de sonrasında acı bir tat bırakır ve hatırası da yürek burkacaktır. Sorgulana geleceğin boşluğu da kişiyi bırakıp gitmeyecektir.

Birçok farklı kültürde ortaya çıkan büyük tufanla ilgili güzel ve etkileyici birçok Hint masalı vardır.Hindistan’da dünyayı koruma sorumluluğunu üstlenen Hindu Üçlemesi, Vishnu’nun koruma yönü en üst sıraya sahiptir. Vishnu dünyayı-Mandara Dağını-sırtında taşımak ve çalkalanan sular tarafından yutulmasını engellemek için Kurma-Büyük Kaplumbağa-olmuştur. Öyle görünüyor ki dünya birçok kez fırtınalı sular tarafından zarar görme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Vishnu yaratıcı gücün merhametli yönüdür. Ve o kendi ilahi doğasını,doğuştan gelen kıvılcımı unutan ve yaptığı yanlışları telafi etmek,doğruya çevirmek için tekrar ve tekrar doğarak başka bir şans ihtiyacında olan insan ırkının zayıflığını göz önünde bulundurmuştur.

Farkındalıkla taçlandırılacak bir yaşam

Kişisel gücümüzü bilgece kullandığımızda psikolojik engeller yok olur ve temeldeki iyiliğimiz, etik ideallerimiz ve sadakatimiz tamamıyla oyuna girer ve bir gün Farkındalıkla taçlandırılacak bir yaşama liderlik eder.

Kral Milinda Nagasena’nın etkileyici ve bir o kadar dokunaklı cevapları olan ciddi sorularına oldukça kafa yormuştur.Kral, Bilgeden her kişinin ulaşması gereken kaplumbağanın beş özelliğini anlatmasını istemiştir. Nagasena kaplumbağanın ilk özelliği için şöyle bir cevap vermiştir;Samimi bir adayın bütün dünyada yaşayan tüm canlıları içine alan (kapsayan) bir kalbe sahip olmaları gerekir ve bu kalp eleştiri, nefret ve kin duygularının ötesinde anlayış ve sevgiyle dolu olmalıdır-çünkü bütün canlıların içindeki Yaşam Gücü Birdir.

Bilge ayrıca kaplumbağa ve arayıcının ortak başka bir karakteristik özelliğini de anlatmıştır. Yaklaşan tehlikeyi ve aklını çelen duyguları görme yeteneğiyle arayıcı kendini meditasyonun derinliklerine bırakır, tıpkı kaplumbağanın kendini suyun derinliklerine bırakması gibi. Kaplumbağa gibi aday da güneşte  yada Bilginin veya bilgeliğin ışığında olma ihtiyacı duyar. Kaplumbağa dinlenmek için toprakta delik kazarken, aday da yansıma ve meditasyon için sessiz bir köşeye çekilecektir.

Eski öğretmenler dünyasal kazançlardan, onur ve övgüden kaçınılması gerektiğinin farkındaydılar. İçsel sükûnet, yansıma ve meditasyon kutsal olmak için ayrılan zamanda yalnızlıkta bulunabilir. Dağlarda bir mağara yada küçük bir kulübe, şehirde edinilen alışkanlıkları kırmakta yardımcı olabilir. Başka bir düşünce ise meditasyon için ayrılmış bir oda oluşturulmasıdır. Eğer bunların hepsi başarısızlıkla sonuçlanırsa herkesin kendi kalbinin içindeki mağarada veya görünmeyen dünyasında bilginin diğer kaynaklardan yayıldığı bir yer vardır.

Kaplumbağanın beşinci özelliği

Bilge ayrılmadan, Kral şöyle bir sonuca varır; Bu kral için adayın sahip olması gereken kaplumbağanın beşinci özelliğini ifade eder. Kutsanmış olan tarafından,bütün tanrılardan üstün tanrı olan en mükemmel Samyutta Nikaya’da için, kaplumbağa kıssasının Suttasında şöyle denir: ”Kaplumbağanın uzuvlarını kabuğunun içine çekmesi gibi bırak Bhikshu (aday) bağımsız olarak, kimseyi incitmeden zihnindeki düşüncelere gömülsün,kimse için kötü konuşmadan kendini özgür bıraksın.”

Bütün büyük olanlar zaman zaman içlerindeki Tanrısal Kıvılcımı aramak, yaratıcı güçten gelen ruhsal hediyeyi aramak için en içteki benliklerinin kabuğuna çekilmişlerdir. Aday kalbindeki mağaraya saygıyla baktığında, ego zihnin (vücut zihninin) ışıktan kaçmaktan başka şansı olmayacaktır.

Yaşam düz bir çizgi değildir; hareketlidir. Gökyüzüne baktığımızda ufkun eğriliğini (kavisini) görürüz, tıpkı kaplumbağanın kabuğu gibi ve birçok yıldızın ve gezegenin titreşen ışıkları altında dururuz.Sınırların ötesine geçme yolundaki en büyük engel olan kibir, yinelenen soruların cevaplarını aramada bir kum tanesidir; Evrendeki yerim neresidir? Kozmosla olan ilişkim nedir? Ben kimim?

Kurmasana Tortoise Kaplumbağa pozu na rahatlıkla girebildiğinizde, bütün eski psikolojik problemlerin göğsünüzden ayrılmasıyla kendinize olan güvenin büyük oranda arttığının rahatlatıcı düşüncesine sahip olacaksınız ve sırtınızı kavislendirdiğinizde dünyayı Mandara dağını sırtında taşımış olan Kurma’yı Büyük Kaplumbağayı anımsatacaksınız.

Kaplumbağanın kabuğu hem onun evi hem de kalıcı bağımlılığıdır. Aynı anda hem özgürlüğü hem de sınırlarıdır. Kişinin Yüce Tanrı Tapınağı dışarı çıkmasını imkansız kılan bağımlılığı olsa ne kadar muhteşem olurdu. Bu da bize bu tür bir bağımsızlığın sadece çok az adayın başarabileceğini hatırlatır.

Referans notlar: Kurmasana Tortoise Kaplumbağa pozu

1”. Kaplumbağanın ününü neden Afrika ve diğer halk bilgilerine dayanarak kazandığını görmek hiç de zor değildir. Yiyecek olmadan uzun süre var olabilme yeteneği, öldürülme zorluğu, kendini gizleme kolaylığı, yavaş hareketleriyle gizemli görünüşüyle, sonsuz dikkatliliği, sabrı, dayanıklılığı ve bilgeliği, acımasız mizah anlayışıyla bazı türlerin sihirli ve doğaüstü güçlerini bir araya getirir.“MACULLOCK, Bütün Irkların Mitolojisi bölüm 7,307.

Kurmasana Tortoise

2. ”Eski Çin’de gelecek bilgisi sebebiyle kaplumbağanın bütün diğer kurbanların önüne konulduğu dini törenler vardı.”Lİ Kİ,VII.II,17

KhiLin, anka kuşu, kaplumbağa ve ejderha

KhiLin, anka kuşu, kaplumbağa ve ejderha


Aynı zamanda kaplumbağanın çok zeki olduğuna inanılırdı. Bu dört zeki canlı hangileriydi? Bunlar KhiLin, anka kuşu, kaplumbağa ve ejderhaydı. Ejderha evcilleştiğinde (çamurun içinde yaşayan) Mersin balığı ve diğer bütün balıklar insanlardan saklanamazlardı. Anka evcilleştiğinde, kuşlar onlardan kaçamazdı. Khi-Lin evcilleştiğinde canavarlar uzaklaşamaz, kaçamazlardı. Kaplumbağa evcilleştiğinde erkeklerin duyguları hatalı ders almazdı. (Çevirmenin notu:birçokları tarafından parçadan çıkarılan ders insanların iyiliği rehindir ve refaha giden yolu vadeder.) Ibıd.,vıı.ıv,10.

3. Kaplumbağa ayaklarını ve kafasını kabuğunun içine sıkıştırdığında, siz onu öldürüp parçalara ayırsanız bile dışarı çıkmayacaktır, bu bir kişinin karakteri gibi değişmez bir şekilde kurulmuştur. Kişi kendi içsel gücünü kontrol eder ve kendi isteği dışında hiçbir güç onları dışarı çıkartamaz. Bu süreklilik içindeki iyi düşünce refleksleriyle,zihnin yüzeyinde hareket eden iyi etkilerle, iyilik yapmaya olan eğilim güçlenir ve sonuç olarak Indriyaları (duyu organlarını ve sinir merkezlerini) kontrol ettiğimizi hissedebiliriz. Swami Vivekananda,Karma Yoga ,40.

4. Kral Milinda’nınSoruları,vıı,1,12 (ayrıca bakınız VII,6,3)

5. Ibid.,VII,1,16

6. Çeşitli düşünce okullarından gelen ”Yeniden doğma”(İsa), ”doğuş” yada “doğurma” ifadeleri neyin gerçekleştiğini çok uygun bir şekilde ifade eder.Doğum kazanılan deneyimler biraz endişe verişi olsa da kişinin kendi içinde Işık oluşuna,anlatılmaz güzelliğe verilen isimdir. Psikolojik problemler sebebiyle maruz kalınan engellerin aşıldığı hamilelik dönemi tabiki ağrısız, acısız değildir. Ama sonra kişi görür ki çayırda yürürken görülen vahşi çiçekler hem çok küçük hem de çok alçakgönüllüdür.Sabahın erken saatlerinde öten kuşun şarkısı önceleri baş ağrıtıp uyutmazken birdenbire kulağa müzik gibi gelir. Biri yeni bir hayata doğmuştur. Sonra şu sorular yükselir, ben insan suretinde bir Tanrı yada Tanrıça mıyım yoksa Tanrısal surette bir insan mı?Eğer Tanrının Krallığı içimdeyse ben onun hakimi miyim?

O anlık görüntü, o kısa an, o özgürlüğün nefesi hafızanızın derinliklerinde bir mücevher olur. Oradan Işık üretir ve Kurtuluşla Özgürlük için yürekten gelen isteği güçlendirir.

7. ”Kabuğun altı fani dünyadır; o bir bakıma sabitlenmiştir. Sabitliği adeta yeryüzü dünyasıdır. Kabuğun üstü ötedeki gökyüzüdür; sanki kendi sonu eğildiği noktadadır; ötedeki gökyüzünün de sonu vardır sanki eğildiğinde ve kabukların arasında olan şeyse havadır. Kaplumbağa bu dünyalardır; o bu dünyalardır ki mihrabın parçasını oluşturmak için öylece uzanan.”SatapathaBrahmana, bölüm VII:5,1.

Çeviri: Demet Filizkan

Diğer pozlar;

16 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page